Konuşanlar: Didem XX, Seher XXX, Korhan X

13 Mart 2015 “Hayat insanın yaşadığı değildir; aslolan, hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır.” G.G. Marquez İlkokul. Hayatım boyunca yazısı güzel öğrenci oldum, ilkokulda öğretmenlerin defterlerini benim yazım doldurdu. Bir gün öğretmenim bana yoklama defterini uzattı. “Yoklama defterine isimleri sen yazacaksın” dedi. Bayağı süper birşey… Ya 2 ya 3. sınıftayım. Yazarken isimleri kaydırmışım, 1 aylık…

Depo İstanbul’da, Hatırlamadıkça “Her Şey Yolunda”

25 Eylül 2014 “Düzgün çalışan bir kameraya denk olabilmek için kaç kişinin tanıklık etmesi gerekir? Madem sözlerim “gerçek” değil biri beni yaşadıklarımı hatırlamaktan alıkoyabilir mi?” Depo, görünmeyen tarihi, birinci ağızdan hikayeler ile su yüzüne çıkartıyor ve Hafızayı Harekete Geçirmek: Kadınların Tanıklığı sergisi ile bizleri başkalarının hafızalarına tanıklık etmeye çağırıyor. “Güvenlik kamerası bozukmuş o gün. Kayıt…

Pikselli İsyanlar: Suriye, Gezi ve Lübnan / SALT’ta Rabih Mroué Sergisi

26 Mayıs 2014 Yüksek lisansımı dünyaca ünlü bir okulda yapma şansım oldu. Hazır böyle bir okula gelmişken siyasal bilimlerin ünlü birkaç hocasından ders almayı kovalıyorum. Bir nevi akademik ‘celebrity’ peşindeyim. Okul dünyaca ünlü ama ben turist kafasıyla souvenir peşindeyim adeta. Bu şekilde yer kovaladığım derslerden biri de üstelik de çok sevdiğim konulardan milliyetçilik üzerine. Neyse…

Galeyan Kuvvetleri Öfke Nöbetleri

20.05.2014 Siyasal bilimler literatüründe (!) vardır; Körfez Savaşı’nı televizyondan izleyen Amerikalılar için bombalamalar bir süre sonra adeta bir bilgisayar oyunu algısı yaratır. Amerikan ordusu tarafından medyaya o dönem ilk kez sağlanan detaylı askeri görüntüler sayesinde televizyonlarda lazerle çeşitli hedeflerin vurulduğu görüntüler yayınlanıp durdukça bir süre sonra izleyiciler için o hedeflerin aslında insanların yaşam alanı olduğu…

Bizim küçük zaferlerimiz

11.04.2014 Seçimlerin üzerinden birkaç ay geçmiş gibi. Aslında 10 gün oldu. Ama işte Mansur Yavaş haklı galibiyetinin peşinde olacağını söylediğinde acı acı gülüyoruz, geçmiş olsun bize… Şimdi tek bir adam hükümdarlığını korumak için sistemi mi değiştirecek, Putin-Medyedev formülünü mü deneyecek diye konuşuyoruz. Birbirimize bakıp 1 haftada klişe oluvermiş o soruyu soruyoruz: Ya ne olmasını bekliyorduk?…

Kızlık Zarı, Pembe Ehliyet, Devlet İşleri

26.10.2013 Yolda yürüyorum, biri bana sesleniyor. Arabasını altına çekmiş, dev egosunu parfüm olarak sürmüş bir abimiz, gevrek gevrek gülerek arabasına binersem beni gezdireceğini söylüyor… Çocuk da değilim yani… Bildiğin, “eşek kadar” insanım, öğle vakti kalabalık bir caddede yürüyorum. Nasıl kafalar var? Önüme bakıyorum, yoluma devam ediyorum. Abimiz ısrarlı ama. Benim bir süre yol almamı bekleyip…

İstanbul Bienali’nden ne anladık?

13.10.2013 Ortaokul-lise dönemlerinde isimlerini ezberletirlerdi; “Sanat sanat içindir” diyen sanatçılarla, “Sanat halk içindir” diyen sanatçıların isimlerini. Eğitim sistemimiz sağolsun, biz o zamanlar  sanata en çok işkence olarak taşıttıkları dev resim çantaları kıvamında aşinaydık. Dolayısıyla sanat içinmiş, halk içinmiş, bu adamlar neyi tartışmış, aslında sanat neymiş umrumuzda olmadan o test/sınav bitene kadar aklımızda tutup sonra da…