Ekin Bernay ile Zamanı Belgelerken…

İstemek bizim ata sporumuz. Ağaca çaput bağlar, isteriz. Türbeye gider, isteriz. Kahvemizi içer, fincanı tabağa ters çevirir, isteriz. Bahar gelince ateş yakar, üzerinden atlar, yine isteriz.  İstanbul’da her ayın birinde her dinden insan, Unkapanı’nda bir kilisenin önünde kilometrelerce kuyruk yapar, sadece ve sadece istemek için. Bu kadar isteyen insanlarken durup kendimize hakikaten “Ne istiyorsun?” diye…

İnsanlığın ham maddesi aranıyor. İhtiyaç: Sen

Kaç kişi evinde kendi kendine dans ediyor? Kaç kişi zaman zaman işe güce, ona buna, siniri bozulduğunda güzel canını sıkmaya değmediğini, aslolanın huzur, mutluluk olduğunu düşünüyor? Kaç kişi yemediği yemekleri çöpe atarken o yemeğe ihtiyacı olan diğer insanları aklına getiriyor? Şehirlerde koşturuyoruz; iş, sosyal hayat, aile, diğer sorumluluklar derken sıkışıyoruz. Bazen daralıyoruz, boğuluyoruz. Birbirimizden çok…

hatırlamak-unutmak performans günleri başlıyor!

Hatırlamak, kırılgan bir şehir gibi. Şehrin içinde gülenler, üzülenler, kızanlar, nefret edenler, suçluluk duyanlar, onarmaya çalışanlar ve niceleri bir arada. Bir aradalık hali insan türü için zaman zaman içerisinden çıkılamayan duygu durum çatışkılarının da nedenlerinden biridir. İçerisinde sıkışıp kaldığımız ya da kendi isteğimizle ikame halini sürdürdüğümüz duygu durumlarımız bir beden, bir mekan ve bir zaman…

Performans için yeni bir platform: Performistanbul

İstanbul’dan bir Marina Abramović çıkar mı dersiniz? Yeteneklere yer verildikçe, deneyip yanılındıkça, neden olmasın! Yeni yeni duyacağınız Performistanbul, sanatçıları; projeler, mekânlar ve insanlar ile buluşturmak için kurulan ve performans sanatçılarına bir çatı olan uluslararası bir platform olarak kurulmuş. Organizasyon, hem var olan projelere ev sahibi arıyor, hem de alanlara özel performanslar üretiyor. Platformun en büyük…