-
Bir Kimliğin İnşaası: Yurt Gezileri
100. yaşımız kutlu olsun millet! Bu hafta sonu dertleri, sorunları bir kenara bırakıp varlığımızı kutlama zamanı…. Çünkü; günlük hayatımızın bir günü bile sakin geçmezken ve her allahın günü politik, ekonomik, sosyolojik taklalar atarken bile çok güzel ülkeyiz aslında. İmparatorlukların gelip geçtiği, verimli, bereketli, güneşli topraklar üzerinde oturuyoruz. Bütün derdimize, kavgamıza… Listen ⇢
-
Günlük Hayatın Parlak Renkleri
Toksik bir “en”ler dünyasında yaşıyoruz. En güzel olmak, en başarılı olmak, en iyi yerlere gitmek, en göz alıcı olmak, en zengin olmak… Sanki herkes birbirinin üzerine basarak “en süperlik” gösterisi için tırmanıyor, havalı birşeyler yapmak için çırpınıyor. Halbuki yaş aldıkça daha çok algıladığın, akıp giden günlük hayatın içinde, enlere ihtiyaç… Listen ⇢
-
Tanışsak Barışır Mıyız?: Ulusal Afrikalı Amerikalı Tarih ve Kültür Müzesi
Kendiyle barışık olmayan insandan hayır gelmiyor. Kendiyle barışık olmayan ülkenin de, afedersiniz ama, burnu boktan kurtulmuyor. Arkadaş olmaya, müttefik olmaya çalışıyorsun, kendi iç çatışması etrafını da yiyor. Kişisel olarak kendi iç çatışmanı durdurmak ne kadar zor bilemiyorum ama kendi problemlerini çözmeye hiç yanaşmayan bir ülkenin vatandaşıyım, onu biliyorum. Birkaç yıl… Listen ⇢
-
İznik’in yaşayan insan hazinesi: Adil Can Güven
İnsanların yeterince övmediğini düşündüğüm tarihi, yemekleri, mimarisi, hamam keyfi, hepsi ayrı etkileyici Bursa’nın, yine insanların yeterince övmediğini düşündüğüm fantastik ilçesi İznik’e hayran olmaya gidiyoruz bugün. Sadece çini sanatı için bile ziyaret edilmesi yeterli İznik, eski adıyla Nicaea; Büyük İskender’den Bithynia Krallığı’na efsanevi hükümdarlıkların geçtiği, Roma İmparatorluğu döneminde kural belirleyici konsillere… Listen ⇢
-
Aktivizm Ömür Boyu
“Eserlerim doğrudan içgüdüsel bir yerden geliyor. Derinlerden, çok derinlerden. Sanki köklerim ayak tabanlarımın ötesine kutsal topraklara uzanıyor. Bu duygularımı eserlerimin önünden gelip geçenlere geçirebilir miyim? Son nefesime ve son burnt sienna[1] boya tüpüm bitene kadar deneyeceğim.” Uzun zaman sonra bir şehre gidince kendime “sergi gezmeyi abartmayayım” telkinleri yapıyorum. Daha çok… Listen ⇢
-
Hayat sanattan daha önemli
Bugün bu yazının baş kahramanı gibi, tatlı bir geç kalmışlıkla gelip anlatıyorum hikayesini. Dört ay gösterimde kalan sergiyi, bitmeden tam bir hafta önce anlatıyorum. Maksat güzellik, maksat birliktelik… Deniz, balıklar, keçiler, renkler ve benim de bizzat içinde doğup büyüdüğüm ve pek iyi bildiğim Ege hayatının yavaşlığı… John Craxton ve arkadaşları… Listen ⇢
-
Bit pazarından çıkan kimlik direnişi
“Her şeyden sanat yapılabileceğini erken öğrendim. Çocukken çöp konteynırlarına bakmak, yürürken yere bakmak, alışılmadık bir şey aramakla – renkli bir kağıt parçası, kırık bir kolye- ilgileniyordum. Büyük Buhran sırasında büyürken, ailem geçinebilmek için farklı şeyler yapıyordu; bu yüzden yaratıcı olmak doğal geldi.” Daha önce de bahsettiğim bir konuydu bu; Avrupa’ya… Listen ⇢
-
Çırılçıplak Meydan Okumalar
Helmut Newton sergisini gezdikten sonra heyecanımı paylaşmak için birkaç kişiye anlatmaya çalıştım. İsmi tanıdık gelmeyen herkese dedim ki, görsen kesin tanırsın. Hakikaten dünyada birçok insanın ismini bilmese de bir fotoğrafını mutlaka gördüğü sayılı fotoğrafçılardan. Hani böyle siyah beyaz fotoğraflar, sert duruşlu, genelde stiletto giyen çıplak kadınlar? Bildin mi? İşte o… Listen ⇢









