Heba Y. Amin- İki Şehir Arasındaki Mesafenin Gökbilimsel Tayini / / Zilberman Gallery
İki bölümden oluşan projede Amin, teknolojinin tarihsel paradigmalarını ve günümüz göç yollarının şehirlerin gelişimini nasıl etkilediğini inceliyor. Sanatçı, kartografik araştırma ve peyzaj gözetleme yöntemlerini kullanarak peyzaja ‘avcı’ konumundan bakanları ve kadınların bedenlerinin egzotikleştirilmesini coğrafya ile ilişkilendirerek eleştiriyor. Proje, görsel alegori aracılığıyla mimari unsurlara ve cinsel arzulara yoğunlaşarak sömürgeci tarih anlatımlarına meydan okuyor.
Hasan Deniz – Rahat Bahçe / Tranquil Garden / / Öktem&Aykut
Hasan Deniz, insanlardan arınmış ve zaman bildirmeleri net olmayan mekanları kaydettiği fotograf dizileriyle tanınıyor. Rahat Bahçe sergisinde, hayvanat bahçelerinde çekilmiş fotograflara yer veriyor. İnsanların, hayvanlara yaşam alanı olarak inşa ettikleri mimari yapılar Deniz’in sunduğu sahnelerde benzersiz kronotoplar temsil ediyor. Deniz; bir yaşam alanı olduğu kadar birer de sahne olarak inşa edilen kafesler, yuvalar, adacıklar ve suni iklim şartlarını birer yalan-alan olarak tanımlayıp, kaydettiği görüntüler üzerinden insana dair biriktirme ve zapt etme dürtülerini ele alıyor. Çoğunlukla kıta Avrupası’nda 20. yüzyıl ortasında bugünkü genel hatlarına kavuşan hayvanat bahçelerinde çekilen fotoğraflar; gerek vurguladığı mimari unsurlar gerekse belgesel fotoğrafçılığına attıkları çalım ile, doğa ile insan arasındaki ilişkinin Modernist tezahürlerini ve bu duruma has iktidar-inkar geleneklerinin veçhelerini göz önüne sermiş oluyor.
Hera Büyüktaşçıyan, Deniz Gül, Tunca, Burcu Yağcıoğlu – Göremediğimiz Tüm Işıklar / / Galerist
Küratörlüğünü Derya Yücel’in üstlendiği sergi, Hera Büyüktaşçıyan, Deniz Gül, Tunca ve Burcu Yağcıoğlu’nun eserlerini bir araya getiriyor. Başlığını, Anthony Doerr’in aynı adlı kurgusal-tarih romanından alan sergi, hafıza, gelecek, bilgi, kavrayış ve umudun metaforu olarak “ışığın”, görülüp ulaşılamayan, hissedilip dillendirilemeyen, anlanıp anlatılamayan yanına dair bir sezgi oluşturmayı amaçlıyor.
Ali Bilge Akkaya – İki veya Rastlantısal Zamanların Gerçekçi Hikayeleri / / x-ist
Ali Bilge Akkaya’nın x-ist’teki ikinci kişisel sergisi “İki veya Rastlantısal Zamanların Gerçekçi Hikayeleri”, sanatçının ilk sergisinde olduğu gibi simetriyle olan güçlü ilişkisinin ön planda olduğu ve içlerinde rastlantı sonucu denk geldiği hikayelerin barındığı bir seçkiden oluşuyor. İstanbul başta olmak üzere dünyanın pek çok şehrinden kurgusallıktan uzak ancak bir o kadar da kusursuz sahneleri izleyiciye fotoğrafları aracılığıyla aktaran sanatçı, kültürel ve toplumsal konuları farklı coğrafyalarda gözlemlemeye ve çalışmalarına taşımaya devam ediyor.