Bu Mart ayına özel kadın olma halleri, kadın özgürlüğü röportaj serimizin ikinci sanatçısı, yine Art50’nin kadın konularına kafa yoran kadın sanatçılarından ve güzel bir tesadüfle daha önce Cer Modern’de 8 Mart’a özel sergi yapan Aslı Kutluay.
Aslı Kutluay doğaya, şifalandırmaya ve hayata her zaman pozitif bakmaya inanıyor. Kah resimlerine konu ettiği kadınları sıkıştıkları alanlardan çıkarıp hafifletiyor, kah şehre kök salıp baharatlara dönüşüp diğer insanları şifalandıran aşık kadınları konu ediyor.
Sevdiği müzikleri, mimariyi, edebiyatı eserlerine ilham kaynağı yapan, eserlerinde kullanan Aslı Kutluay ile hem ilham kaynaklarını hem de bu kez sanat ile bilimi bir araya getireceği yeni projesini konuştuk.
I.Ö.: Bir serginizde sevdiğiniz parçalardan esinlenmişsiniz, başka bir serginizde enstalasyonlar, mimari detaylar gördük… Sanatta bir çok farklı daldan besleniyorsunuz; hayatta, üretim sürecinizde nelerden ilham alırsınız?
A.K.: Ben dünyaya gelişimizi bir varoluş öyküsü, ürettiklerimizi de hayatımızdaki değerlerin bir yansıması olarak görüyorum. Sürekli değişim halindeyiz. Her yedi senede bir zaten beden ve boyut değiştiriyoruz. Bu yüzden etkilendiklerim ve ürettiklerim çok çeşitli. Bir kadın olduğum için hemcinslerimin tiplemeleri, yolculuk, bu sırada çizdiğim eskizler, bilim, spor, sanatın tüm dallarından esinleniyorum. Arınma ve fazla tüketim yüzünden dünyamıza ve insanlığa yaptığımız haksızlıklara karşı duruş geliştirmek benim en temel ilham maddelerim…
Röportajın devamı için: http://artlog.art50.net/soylesiler/kadinlar-gunu-ozel/