Bazı inanışlarda genç ruhlar ve yaşlı (bilge ruhlar) vardır. Genç ruhlar, dünyayı keşfetmeye çalışırlar; oradan oraya koşarlar, sabırsızdırlar, denerler yanılırlar, bazen duvarlara çarparlar. Onlara sorduğunuz soruların cevaplarını hızlı alırsınız; çok düşünmezler çoğu zaman. Hayat onlara zamanla daha uzun düşünmeyi öğretir.
Ece Gauer’i kişisel olarak tanımıyorum; bir tek bu röportaj var elimde, bir de bildiğim genç yaşı. İşleri, verdiği cevaplar, bana Ece Gauer’in dünyaya tekrar gelmiş, dolayısıyla yaşlı-bilge ruhlardan olduğunu düşündürttü. Aslında fotoğrafçılıktan moda tasarımına, sinemadan bugün karşımıza çıktığı figüratif işlerine kadar farklı dallarda gezmiş Gauer; farklı ülkelerde eğitim almış, farklı kültürlerden beslenip onlarla yaşamış. Evet genç yaşında çok farklı şeyler denemiş, fikir değiştirmiş ama bu değişimleri içindeki o derinlikle yapmış hissiyatı verdi bana. Hayatı ve sanatı birleştirmesi, resimlerini “kalple” yapması, iç dünyasını farklı kültürlerin öğelerini birleştirerek bize yansıtması…
Genç sanatçı ile röportajımızı okuyup, bir de siz karar verin ve bu başarılı sanatçının Türkiye ve yurtdışındaki projelerini yakından takip edin!
Art50 için yaptığım Kadınlar Günü’ne özel Mart ayı kadın sanatçılar söyleşi serisinin son röportajı için: http://artlog.art50.net/soylesiler/kadinlar-gunu-ozel/