886 yıllık bir binadan fısıldanan sırlar: Pantokrator/Molla Zeybek

“Küçük ve büyük hepsi 46 kubbedir ve dikili direkleri kıymetli çeşitli taşlardandır. Düzgün bir minaresi vardır. Caminin kubbe ve kemerleri içinde altın sürülmüş çeşitli resimler ve tasvirler vardır ki, görenler hayran olurlar. Bir tepe üzerine yapılmış yüksek bir camiidir.” Evliya Çelebi Seyahatnamesi: İstanbul 1985 yılında İstanbul’un Tarihi Alanları UNESCO Dünya Mirası Listesine girdi. Peki nereler…

Koynunda bize ne hikayeler saklıyorsun İstanbul?

Kuleden aşağı doğru iniyorum…Venedik mi Ceneviz mi tartışmasında Bizans’ın desteğiyle galip gelmiş bir Ceneviz kolonisindeyim. 12. Yüzyıldan beri burada bu koloni. Elips şeklinde kolonimin 2021 St Benoit Lisesi bir sınırı, Kumkapı Köprüsü öbür sınırı olacak şekilde surlarla çevreleniyor. Rumlar, Ermeniler, Yahudiler yaşıyor burada. Harika binalar var, hayat var. Aşağıda Boğaz, yukarıda Pera, Bankalar Caddesi’nden süzülüyorum….

Beraber iyileşelim mi?

“Çalışmaktan başka her şey yasaklanmıştı: Sokakta yürümek, eğlenmek, şarkı söylemek, dans etmek, buluşmak, her şey yasaklanmıştı.”  1984, George Orwell Bu işte bir mutsuzluk var. Ailemden, arkadaşlarımdan COVID19 geçirenler oldu, ama kimse ciddi bir sorun yaşamadı. Hatta ben kronik hasta olduğum için aşılandım. Zorluklar yaşansa da işimiz gücümüz devam etti, işsiz kalmadık. Ama, gel gör ki…

Açıkhava Müzesi Dozza’da Bir Gün

Geçen hafta Fransa, Lyon’da başlayan sokak sanatı turumuza bugün İtalya’nın Dozza köyüyle devam ediyoruz. 1960’lardan bu yana yüzlerce sanatçının duvarlarına izini bıraktığı rengarenk bir açıkhava müzesi… Arkadaşlarımın okuduğu, bir havayolu şirketinin her nedense direk ve uygun fiyata uçtuğu Bolonya, bu sebeplerden hep “bir ara giderim” listesinde yer almıştı. Meğersem İtalya’nın en güzel şehirlerindenmiş “Kızıl Şehir”……

Kızgın soylunun sanatsal intikamı

Kışın bir Portekiz sabahı… Hafif yağmurlu, hep yumuşak havalı Lizbon’un adeti olduğu üzere, pek bir soğuk yok. Lizbon’a 6 ay önce taşınmış ve ziyarete gelenleri gezdire gezdire bu kısa sürede pratik bir turist rehberine dönmüş liseden arkadaşım ile yolda yürürken o gün ne yapsak diye konuşuyoruz. Ben bir yandan Portekiz’in meşhur tatlılarından nataları tıkınıyorum bir…

İzmir’de ne yapsak? İzmir’i ne yapsak?

Eminönü’nü Ebru bilir; Kemeraltı’nı annem, daha da iyi Nilüfer Teyze bilir. Ben buraları çok severim; ama hep her yeri karıştırırım, asla yönümü bulamam. En iyi balıkçı nerede, en iyi kahve nerede içilir, kokoreçin hası kimde, hangi köşede kimsenin bilmediği şahane bir tatlıcı var, o handa ne var, bu handa ne yok, yılbaşı süslerinin en iyisini…

Bol güneş, iki doz vitray, dört doz heykel, bir doz mimari

Eskiden bir gazetenin video ekibinde çalışıyordum. Ted Talks, Vice gibi yabancı ve seçili yerli kaliteli içeriklerle donatılıp büyük ideallerle, bu içerikleri seven, takdir eden genç bir ekiple kurulan video bölümü, “tık almıyor” diye hızla bitmeyen geyikler yapılan futbol programlarından bölümlere, evlilik programlarından kesitlere ve komik kedi videolarına evrildi. Gelen giden tık almıyoruz diye bize atar…

Dünya harikası, insan dehası: Capitolini Müzesi

Roma’nın zaten bizzat kendisi bir açıkhava müzesi; şu caddesinden geçeyim, bu meydanını da göreyim, hiç bilmediğim şu sokağında ne harikalar varmış diye geziyorsunuz. Şehrin ortasında arkeolojik kazı devam ediyor. Üzerine bir de upuzun bir müze listesi… Benim gibiler için aklını yeme sebebi. Dolayısıyla Roma’da kendimi sıkmayacağım, telaş etmeyeceğim diye karar verdim. Zaha Hadid’in ellerinden çıkmış…

Kapla bütün sokaklarımı azulejo!

Bir şehri güzel yapan detayları, yazılı olmasa da hepimiz biliriz. Deniz bunların başında gelir; insanlara bir sahil ve neşeli bir ruh verir. O sahilin kenarında restorantlar, kafelerde muhabbet eden, yürüyen bir kalabalık verir. Denizin yanı sıra, balkonlarda çiçekler, evlerin pastel ya da toprak renkleri, arnavut kaldırımlı dar sokaklar, renkli tenteli geniş balkonlar… Seversiniz böyle detayları…

Cennetin kapıları önünüze bu dünyada açılıyor

“Methinde diller kısır, kalem kırıktır”. Evliya Çelebi Doğup büyüdüğümüz ülkenin aynı zamanda çocuğuna kötü davranan anne-babası gibiyiz çoğu zaman. Bu güzel, azimli çocuğu hak etmeyen, ne kadar görmezden gelirsek görelim, yıpratırsak yıpratalım çocuğun güzellerini tamamen söndüremeyen felaket ebeveynler… Genel olarak yaşadığımız toprakların akıllara zarar kültür mirasından haberimiz pek yok. Ezkaza son dönemde olduğu gibi bir…